HÜZNÜM FİRARDA
Yollar tek kişiliktir doğarken yanlız doğar; merhaba dersin dünyaya!
Yanlız yürüyeceğin yolun başında olduğunu ve bu yolun sonunda yine yanlız olacağını söylemezler insana.
Karar’ı sen veremezsin gidebilmek ve gidememek arasında sıkışıp kalır yaşarsın.
Yollar tek kişiliktir! Yollar yalnız yürünür. Her yolun bir sonu vardır.
Yaşam da bu yüzden hüzünlüdür. Ve insan bir tek bu gerçeği unutmaya çalışarak yaşayabilir.
Unutmanın iyi bir şey olduğunu söyleyen onca yazıya çiziye rağmen hiç birşeyi unutmuyoruz; ne aşkları, ne acıları, ne kaybettiklerimizi, ne de kazandıklarımızı, ne hayatımıza giren insanları, ne de yaşadığımız olayları…
Yürüdüğümüz yolu bir daire sanıp yürüyor yürüyoruz her defasında başladığımız yere dönme umudunu hiç mi hiç yitirmeden, çıkmadan daireden.
Yalnız bir şey unutulmaya çalışılıyor; düz bir çizgiden oluşan tek kişilik yollarda yürüdüğümüz gerçeği.
Yollar yalnız yürünür. Ve her yolun bir sonu vardır.
Yeterki kendimizi dönen bir daire bitmeyecek bir yaşam’a inandırmayalım. Herkes aynı dikey bir yolda; yollar kesişir, ayrılır belki yeniden kesişecek sanılır. Halbuki düz bir çizgiden ibaret yürüdüğümüz bu yol, bir şekilde başlayıp mutlaka bir şekilde biter.
Yollar yolculuklar bitmek üzere planlanmıştır.Aşklar biter, acılar’da biter. Biten hiç bir şey yeniden başlamaz. Yeniden başlayan yolculuklar, acılar, Aşklar, yeni heyecanlar olur belkide; Olmaz ne olursa olsun yaşanmış bir şey yeniden karşımıza çıkıp yaşanmaz. İnsanın yürüme yolu düzdür bu yolda yürür. Yaşamı gibi karmaşık değildir. Ve bu yol hep tek kişiliktir doğduğun gibi yanlız. Her yolculukta olduğu gibi bazan birbirine yaklaşan, kesişen yollar olur. İnsan yanındaki yolda yürüyenle beraber yürüdüğünü sanır. Ve insan yanılır. Ya yollarınız ayrılır yada beraber yürüdüğünü sandığınız insanın yolu bitmiştir ansızın; Hüzün gerçeği fısıldar kulağınıza. “yollar tek kişiliktir, yanlız yürünür ve her yolun muhakkak bir sonu vardır.
Yola devam edebilmek ve edememek arasında sıkışıp kalır insan.Yola çıktınmı gidebilmelisin aslında tek başına bakmadan arkana. Düşünmeden bıraktıklarını ardında. Yaptığınız seçim bir kaybediş ise seçmedikleriniz kaybınız oluyor.
Gitmek bir anlamda kalmayı, güvende olmayı, alışkanlıklarından vaz geçmek anlamına geliyor. Bu yüzdendir’ki gidebilemek tek başına sadece özel insanların yapabileceği bir şey olarak kalacak herhalde. Bazen özenerek izleriz bazen korkuyla gidebilenler ve gidemeyenler. Peki siz hangi taraftasınız? Herşeyinizi geride bırakarak yola çıkabilirmisiniz? Bu şey pek yapılamaz gibi geliyorsa da insana; sorgulayın kendinizi. Neden gidemem; gitmemi engelleyen nedir? Ben sorguluyorum fazla’mı yaşlandım acaba, elimi bağlayan çoluk çocuğum’mu var? Parammı yok yollardan mı korkuyrum? kaybedecek bir işim’mi var? Yoksa plan ve programsız hareket edemeyenlerdenmiyim? Tüm bu soruları aksini yapabilenlere yöneltmeliyim belkide.
Yanlız gidebilmeye programlanmış insanlara ne kadar saçma geliyordur bunca soru. Bu insanlar bazen gitmenin, gidebilmenin bedenin ve ruhun ihtiyaç duyduğu, insanı gerçek hayatla yüzyüze getiren önemli bir deneyim olduğunu, yollara çıkarak öğrenmiş olanlar mı? Gidemiyorsak eğer gidememenin bedelini ne ile ödüyoruz acaba?
Ve ya yaşam bize gidememenin bedelini nasıl ödetecek! Gidebilenler gidebilmenin bedelini nasıl ödüyorlar? Yaptığımız her seçim bir kaybediş’se eğer ve her kararın bir bedeli varsa inanın aklım; gidebilenlerle çoktan çıkmıştır yola. Bedenim yayılmış otururken koltuğunda. Gidebilmek…. belki yanlız tek kişilik yolda tüm varlığınla bakmadan geri düşünmeden yolun sonunu yeniden başlamak yaşama, yeniden doğmuş gibi. Terk edip gidebilenlerden olmayı beceremedim demeden çıkacağım yola. Bende yollarda olacağım belki birinizi götüreceğim yanımda yanlız kalacağımı bile bile yolun sonunda.
Ve hiç kimse hüznü fısıldayamıyacak kulağıma. Hüznümü firara göndereceğim, hüznün olmadığı bir yol da yürüyeceğim tek başıma, yanlız, durmadan dinlenmeden parça parça olsada ayaklarım dönmeyeceğim.
Yeniden başlayan yolculuğumda acılar, Aşklar, yeni heyecanlar olur belkide. Yaşanmış bir şeyin yeniden karşıma çıkmayacağını bildiğim halde, yanyana yürüdüğüm kimselerde olmıyacak. Hatta kimselerle kesişmeyecek yollarım, kimseler fısıldıyamayacak kulağıma hüznü.
Çıktığım tek kişilik bu yolda hüznüm firarda !
Bense yeni başka bir yolda. Yazacağım sizlere bir daha gidebilmek ile gidememenin farkını çıktığım şu tek kişilik yolda.
Mehmet Tevfik Özkartal
info@gazetealmanci.de